Herkesin ortak saptaması şu:
Dünyanın neresinde olursa olsun, balonlarla, bayraklarla süslenerek rengarenk görüntüleri ve sevimli çizgileri ile arka arkaya yollara dizilen Vosvos’lar halkın -özellikle de çocukların ve gençlerin- büyük ilgisini çekiyor..
Bu pozitif elektrik yüklü konvoyu oluşturan araçlar, sadece onları kullananların değil geçtikleri caddelerin, meydanların, bulundukları ortamın da mutluluk hormonunu yükseltiyor, etrafa yoğun pozitif enerji saçıyor ve önünden geçtiği kaldırımlarda, hiçbir araç trafiğinin yaratamayacağı, istisnasız gülümseyen bir seyirci kitlesi bırakıyor..
İnsanları mutlu ediyor..
Bunalmış kent insanına anlık da olsa bu hoşluğu yaşatmak, Vosvos’cular kadar kentin ileri gelenleri, iş adamları ve yönetenleri için de zevkli bir ‘mutluluk yatırımı.’
Peyzaj neden önemliyse, kenti neden çiçeklerle donatıyorsak, kent mobilyasının etkisi neyse bu konvoyun etkisi de o.. Kentin yüzüne bir gülücük kondurmak!
Belki de döngünün başlangıcındaki kelebek etkisi bu!. Mutlu olan insan üretiyor, mutlu olan insan seviyor.. Üreten ve seven mutlu oluyor..
Etkinliğin ikinci gecesi, Batıpark’tan gökyüzüne yüzlerce dilek feneri salacak olmamız bu etkiyi yaratma umudunun naif bir eylemi değil mi?..